26 Ocak 2022 – Cezmi ASLAN
Geleceğin ulaşım yollarından biri uçan taksiler olabilir mi? Çocukluk döneminde uçan taksilerin olduğu bir hayal evreni geliştirmeyen pek az kişi vardır. Yüksek katlı binalarımızdan bizi alan ve istediğimiz yere trafik derdi olmadan bizi götüren uçan taksiler bir çocukluk hayali olmanın ötesine geçmek üzere. VTOL (Dikey Kalkış ve İniş) Uçakları bu çocukluk hayalinin gerçeğe dönüşmesindeki kilit araçlardan biri. Günümüzde pek çok uluslararası kuruluş VTOL yapımına önemli miktarda kaynak ayırıyor. Fakat, VTOL’lerin yapımı tek başına ne yazık ki pek bir şey ifade etmiyor. Uçan taksilerin hayata geçebilmesi için öncelikle uygun bir ekosistem şart. Bu ekosistemin başat unsuru da sürdürülebilir bir Vertiport ağı.
Uçan taksilerin geleceğine bugün artık dünyanın en büyük ticari kuruluşları yatırım yapıyor. Hava hareketliliği pazarının önümüzdeki 20 yıl içerisinde 1,5 trilyon dolar olacağını varsayan Hyundai, önümüzdeki 5 yıl için bir hava aracı yapımı ve gerekli alt yapı için 1,5 milyar dolar yatırım yaptı. Uber, 2023’te Los Angeles’ta hava taksileriyle hizmet vermeyi planladığını açıkladı. Ayrıca, NASA, FAA, ICAO ve EASA gibi uluslararası otoriteler Vertiportların ve diğer alt yapı unsurlarının standartlarını belirlemek için çalışmalara başladı.
Uluslararası kurumların yatırımlarının başarılı olabilmesi için Kentsel Hava Hareketliliğinin (UAM) sıradan insanlar tarafından benimsenmesi gerekir. Bu sebeple, VTOL’lerin güvenli olduğunun kanıtlanması ve hava trafik yönetiminin yeni ulaşım modeline göre düzenlenmesi gereklidir. Ayrıca, iniş ve kalkış için kullanılacak Vertiportların şarj altyapısı, bakım ve yolcu işleme teknolojisi altyapıları yeterli olmalıdır. Kısacası, yeni ulaşım modelinin güvenli, uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir altyapıya sahip olduğunun halk tarafından benimsenmesi başarıya giden yolun mihenk taşlarıdır. Aksi halde, uçan taksi yapımı bilimsel bir fantezi olmaktan öteye gidemez.
Uçan taksilerin hayatımıza girmesi çocukluk hayallerimizin gerçekleşmesinden daha fazla anlam taşıyor. Dikey Kalkış ve İniş (VTOL) Uçaklarının artan gelişiminin zorunlu kıldığı Vertiport inşaları sayesinde daha az karbon emisyonu sağlayan çevre dostu bir ulaşım modeli geliştirilebilir. Bu yeni ulaşım modeli sayesinde şehir içi ve bölgeler arasındaki az sayıdaki insan taşımacılığında hareketlilik arttırılabilir. Ayrıca, acil durumlarda ihtiyaç duyulan hızlı müdahale lojistiği geliştirilebilir. Son olarak, Vertiportlar sayesinde havacılık sektörü açısından daha önce ulaşılamaz olduğu düşünülen yerlerde sektörel ilerleme sağlanabilir. Böylece, havacılık sektörünün küçük ve kırsal pazarlara erişimi arttırılabilir.